Çok soğuktu.
Kürküme, 100 denye çoraplarıma rağmen.

Arabayı park ettiğim yerden Antrepo‘ya yürüyene kadar dondum, buz kestim. Defile alanına girmeden önce bekleme alanı ferahtı, içinde cafe tarzı bir yer var, Mercedes’in kendi alanı var, basın bölümü, fotoğraf alanı ve teras var. Ama tabiki orası da soğuktu, herkes terasa çıktığı için kapı da sürekli açıktı.

Soğuk olmayan tek bir yer vardı, az sonra anlatacağım. Ben erken saatte 15:00 gibi gittiğim için, tarz anlamında kültür şoku yaşamış çok kişi görmedim açıkçası ama yaşayan da tam yaşıyordu. En rahatsız edici olan şey, herkesin baştan aşağı birbirini süzüyor olması, şuradan şuraya 3 metre yürümek sıkıntı. Hele o sponsorların yazılı olduğu panonun önünde fotoğraf çektirmek olay. Ama eğlenceli, ben krize girdim, herkes senin fotoğraf çekilmeni izliyor falan, Oscar kafaları.


Ben fotoğrafçı arkadaşım Burcu ile gittim. Bunu da fırsat bilip ”dünyanın en tatlı insanı” smiley‘ si suratına büründüm ve basın bölümüne gidip ladyfaithmood defilesine davetiyem olduğunu, moda üzerine bir internet sitem olduğunu, backstage’e girip birkaç fotoğraf almak istediğimi söyledim; hakikaten müthiş güleryüzlü bir ekip vardı ve beni kırmadılar. Beni designer, Burcu’yu da basın olarak backstage’e aldılar.


İyi ki de almışlar, backstage bambaşka bir dünya, acayip eğlenceli, heryer makyaj malzemesi kaynıyor, fıstık gibi kızlar ortada dolanıyor, ünlüler girip çıkıyor, modacıları görüyorsunuz, tam bir heyecan silsilesi ve en önemlisi SICAK.

Makyajlar saçlar yapılırken ben de hayran hayran ortamı, heyecanı, koşuşturmayı izlemek ile meşguldum. Arada da poz vermekle.

Kızların makyajı bitince anons yapıldı ve prova için hepsini makyajdan podyum arkasına aldılar. Orada müzikle beraber tek tek podyuma geçti kızlar. Baş manken ya da konuk manken ya da bilmiyorum ne olduğunu showun popülerliğini arttıran manken ise Özge Ulusoy‘du. O ilk turda da ikinci turda da en son çıkıyordu.

Kızların hepsi 1.80, yemin ederim baktım ölçülerine yazıyordu, vücutları ortalama 90-60-90’dı hiç abartmıyorum, Ruslar’dı. Arasında 1 ya da 2 tanesi inanılmaz güzeldi fakat kemik torbası denilecek kadar zayıflardı.


Bu şuursuz koşuşturmanın içinde zaman nasıl geçiyor anlamadık, defile saati geldi ve bizi alana aldılar.
Sizinle ladyfaithmood defilesinden en beğendiğim parçaları aşağıda paylaşıyorum.




Defile, Özge dahil 16 kızın sallana sallana 2 tur ve topluca son bir tur ile toplam 3 tur atlamarı ile sonlandı. 17:00da başlamış olsa, 17:20’de çoktan bitmiştir.

Onca hazırlık, 2 kilo makyaj, o kadar prova bunun için mi diyorsun içinden 🙂

Yani özetle organizasyon güzel diyebilirim ama amacına ne kadar hizmet ettiği tartışılır. Yurtdışında bu tarz moda haftalarına basın, moda editörleri, dergi editörleri, buyer’lar, satın almacılar katılırken; bizim ülkemizde defileyi izleyenlere baktığınızda aslında hiç alakası olmayan insanların çoğunlukta olduğu ile yüzleşiyorsunuz.

Yerinde birkaç profesyonel ile konuştuğumda beni doğruladılar ve ne yazıkki Türkiye’de buyer’ların ve basının bu tarz moda haftalarına ilgi göstermediklerini söylediler.
Böyle organizasyonlar benim pek ilgimi çekmezdi ama sanırım bundan sonra, sevdiğim modacıların defilelerini kovalayacağım… Özellikle backstage’lerini…

Unutmadan bir de, bana yazın arada, yorumlarınızı, ne konularda yazmamı istediğinizi merak ediyorum..
Anasayfa’da bulunan iletişim bölümünden direk bana ulaşabilirsiniz…
Sevgiler,
themervetuncer